Bir gün at, sahibi ile gezinir. Çayırda yarışa hazırlanırlarken, eşek çıkar önlerine. At şahlanır, kendini yükseklerde gören at eşeğe çekil önümden der gibi'seni cüce, ezerim seni' der kibrinden eşeği aşağıda görür. Sahibi ata sporunu yaptırır. Koşuya hazırlanırlar. Bir kaç defa birinci olan at bu defa yarışa çok daha iyi hazırlanır. Sahibi atın güçlü kuvvetli olması için onu iyi besler, koşu günü gelir, atlar hazır vaziyette koşu başlar, önde giden at son dakikalarda güçsüzleşir ve yere düşer, ayağı kırılır ve yaralanır, sahibi onu veterinere götürür. Veteriner ata iyi bakar, yaralarını sarar, kırılan ayağını sarıp sarmalar ve sahibine şöyle söyler 'at iyileşir ama artık koşamaz' der. Sahibi üzülür fakat yapacak bir şey yoktur.Aradan bir iki ay geçer at iyileşir. Atı sahibi çayıra çıkarır, at çayırda eşekle karşılaşır. eşek şöyle bir bakar ata, şaşırır ne olmuş bu ata, yara bere, topal ata 'geçmiş olsun, ne oldu sana' der. At 'koşu yaparken düştüm, yaralandım, üç aydır hasta yattım' der. Eşek ata 'çok zayıflamışsın' der.Eşek 'bana tepeden bakıyordun, çekil önümden ezerim diyordun, seni görünce şaşırdım'der. At 'işte dostum sağlık bu her zaman kalıcı değil, sağlıklıyken bu halimi düşünmedim'der. 'Seni, şahlanırken karınca gibi gördüm, her zaman galip gelen ben, bu duruma düşeceğimi hiç düşünmedim ama özür dilerim binlerce kez' der. 'Şimdi bu çayırda arkadaş olalım' At ile eşek arkadaş olur sonsuza kadar çayırda beraber yaşayıp zamanlarını değerlendirirler, dostça yaşayıp giderler.
İşte burda hatırlatalım, kendini hiç bir zaman büyük görmemektir, düştüğünde söylediğin sözün altında ezilirsin.
Reyhan U.Ş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder