Ahmet ile Mehmet iki komşu çocukları, birlikte oynuyorlar, birlikte okula gidiyorlar. Bir sabah erken kalktılar okula gideceklerdi. Ahmet erken kalkıp giyindi kahvaltısını yaptı çantasını alıp dışarıya çıktı, Mehmet'e seslendi. Mehmet ise Ahmet ben daha hazır değilim sen beni bekleme dedi. Ahmet okula gitti. Mehmet kahvaltısını yaptı dişlerini fırçaladı çantasını alıp okula gitti. Neyse zil çaldı derse girdiler. Öğretmenleri bu gün kontrol edeceğim sizi dedi. Kim bakalım dişlerini fırçaladı, kim saçını taradı dedi. Öğretmenleri kontrol etmiş, Mehmet dişlerini fırçalamıştı o gün. Mehmet her gün dişlerini fırçalıyor elini yüzünü yıkıyordu. Öğretmen Mehmet'i kontrol edince, Mehmet sana büyük bir aferin , dişlerin, saçın, elin, yüzün tertemiz. Hep böyle ol. sıra Ahmet'e gelmiş. Ahmet ne elini yüzünü yıkamış ne de dişlerini fırçalamıştı. Öğretmen Ahmet'i kontrol etmiş Ahmet sen niçin fırçalamadın dişlerini bak dişlerin çürümüş ağzın pis kokuyor yüzünü de yıkamamışsın olmaz Ahmet böyle okula gelinmez. Temizlikte bir görevin, bir işin. Temizlik insanı hastalıktan korur bunları sana öğretmem lazım. Ahmet çok utanmış. Söz vermiş öğretmenine bundan sonra bende fırça alıp dişlerimi fırçalayacağım. Çok utanmış arkadaşlarının yanında.
Okuldan sonra eve gitmiş annesine olanları anlatmış. Anne ben fırça alacağım bundan sonra her gün dişlerimi fırçalayacağım, bana para ver de bakkaldan fırça alayım demiş. Annesi para vermiş Ahmet fırça almış. Her gün dişlerini fırçalamış. Ahmet o günden sonra kendine bir saat vakit ayırdı, tertemiz çocuk oldu. Yıllarca Ahmet ile Mehmet arkadaş oldu. Ahmet o günü hiç unutmadı. Ahmet ile Mehmet çevrelerinde de temizlik öğretti. Birlikte pek çok şey yaptılar, ağaçlar ektiler, köylerini güzelleştirdiler, herkesin yardımına koştular.
Reyhan U.Ş